Düşlerin, feryatların, arzuların ve korkuların diyarı olarak günümüz kentlerini sorun edinmek. Modern
kent olgusunun birkaç asırlık tarihinde kentsel gerçekliğe farklı yaklaşımlar ışığında temas etmek
teorinin gündemini sıkça meşgul etmiştir. Mekânın manifestosunu yazan Henri Lefebvre kenti hak, talep
ve feryat üçlüsüyle temsil olunan diyalektik bir örüntü olarak sunar. Günümüz kentleşmesinin özellikle az
gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerdeki temel sorunlarından birisi olarak gecekondulaşmaya dikkat
çeken Mike Davis ise kenti Haçlı seferlerinin bir uzantısı olarak okur. Korkular kadar medeniyetin de
mekânları olan kentler çelişkili durumlara olduğu kadar yeni deneyimlere de imkân tanırlar. Tüm bu
yönleriyle günümüz kentleri can sıkıntıları, hayaller, hayal kırıklıkları, türlü çılgınlıklar yoluyla insan ve
mekân arasındaki kesintisiz ilişkinin gizemli arenasıdır.
Elinizdeki bu derleme kitap günümüz kentli insanının tanıklık ettiği farklı durumlara dairdir. Bu durumlar,
modern kent ülküsünü kentli bir toplum idealiyle gerçekleştirme tasarısının yerle bir olduğu durumlardır.
Kitaptaki yazılar, bir yandan toplumsal varlığıyla bütünleşmek yerine parçalanan kentin çeşitli kesitlerine
ışık tutmaktadır. Diğer yandan parçalanmanın izlerini bellek, politika, sanat ve hayali dünyalarda
aramaktadır. Bu yönüyle kitap, okuru parçalanan kent deneyimini yaşamaya ve sorgulamaya bir davet
niteliğindedir.